Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.date.accessioned2024-11-01T08:30:25Z
dc.date.available2024-11-01T08:30:25Z
dc.date.issued2024en_US
dc.identifier.citationBozkurt, T. (2024). «Görüldüğünde ödenecek» bonolarda ibraz ve zamanaşımı süresinin başlangıcı ile ilgili bazı sorunlar ve görüşler. Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 10 (2), 439-457.en_US
dc.identifier.issn2687-394X
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11421/28836
dc.description.abstractVade kaydı taşımayan her bono (ve poliçe) “görüldüğünde ödenecek” sayılır (TTK m. 777/2). Bu tür bir bono (poliçenin), düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içinde düzenleyene (veya kabul eden muhataba) ödenmek üzere ibraz edilmesi gerekir (TTK m. 704). Aksi takdirde tüm başvuru hakları düşer (TTK m. 730/1-a). Görüldüğünde ödenecek bonolarda vade “ibraz” sayesinde ortaya çıkmakta, bu andan itibaren de üç yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlamaktadır. Bonoda düzenleyen asli borçlu olduğu için başvuru hakları düşse bile, kendisi vadeden itibaren üç yıl boyunca sorumlu olmaya devam eder (TTK m. 749/1). Ancak bono, bir yıl içinde ödenmek üzere ibraz edilmediğinde, senedin “görülmesi”, dolayısı ile borcun muaccel olması; bundan sonra da asli borçlu için üç yıllık zamanaşımı süresinin başlaması konusunda sorun ortaya çıkmaktadır. Tam bu noktada, öğreti ve yargı uygulamasında böyle bir bonoda üç yıllık zamanaşımı süresinin, bir yıllık ibraz süresinin “bitimi” ile başlayacağı savunulmakta ve bir yılın son günü adeta “vade” olarak değerlendirilmektedir. Bu görüşün arkasında genelde “görüldüğünden belirli süre sonra ödenecek poliçe (ve bono) için öngörülen TTK m. 705 hükmünün “kıyasen” uygulanması yatmakta; bir yılın son gününün “görülme tarihi” sayılacağı ifade edilmektedir. Türk, Alman ve İsviçre öğretisinde konu ile ilgili olarak bir yasa boşluğu olduğu belirtilmektedir. Bazı yazarlar ise bir yıllık sürenin dolmasını vadenin geçmesi ile eş değer görmektedir. Öncelikle bu sorunda bir yasal boşluk olup olmadığının, varsa bu boşluğun “kıyas” yoluyla doldurulup doldurulamayacağının irdelenmesi gerekmektedir. Yoksa bir yıllık ibraz süresini geçiren hamil bakımından, bir külfet olarak nitelendirilebilecek ibrazın yapılmamasının kendisi bakımından bir hak kaybına yol açıp açmayacağı, “kimsenin kendi kusuruna dayanarak bir hak iddia edemeyeceği” şeklindeki evrensel hukuk ilkesinin konu karşısındaki durumu da ayrıca incelenmeye değerdir.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherAnadolu Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectBonoen_US
dc.subjectGörüldüğünde Ödenecek Bonoen_US
dc.subjectGörüldüğünde Ödenecek Poliçeen_US
dc.subjectZamanaşımı Süresien_US
dc.subjectZamanaşımı Süresinin Başlangıcıen_US
dc.title«Görüldüğünde ödenecek» bonolarda ibraz ve zamanaşımı süresinin başlangıcı ile ilgili bazı sorunlar ve görüşleren_US
dc.typearticleen_US
dc.relation.journalAnadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisien_US
dc.contributor.departmentAnadolu Üniversitesien_US
dc.contributor.authorID0000-0003-0486-399Xen_US
dc.identifier.volume439en_US
dc.identifier.issue457en_US
dc.identifier.startpage439en_US
dc.identifier.endpage457en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Başka Kurum Yazarıen_US
dc.contributor.institutionauthorBozkurt, Tamer


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster