Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.editorTonella Tüzün, Lilian Maria
dc.contributor.editorMaral, Alper H.
dc.contributor.editorTuran, Özgür
dc.date.accessioned2023-02-02T13:16:24Z
dc.date.available2023-02-02T13:16:24Z
dc.date.issued2022en_US
dc.identifier.isbn978-975-06-4378-1
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11421/27087
dc.description.abstractKlasik Batı Müziği dünyasında hem eğitim alanında hem de sahnelerde uzun zamandır benimsenmiş ancak oldukça abes bir durum var: Klasik dönem öncesine ait neredeyse 1500 yıllık bir repertuvar 19. yüzyılda şekillenmiş çalgılar ve bu çalgılara özgü pratiklerle yorumlanıyor. Diğer alanlarda yapıtı/objeyi özünden uzaklaştıran, malzeme ve idea arasında çelişki yaratan eylemler “kitsch” olarak değerlendirilirken bu yaklaşım klasik müzikte ana akım olarak yerleşmiş, kanıksanmış. Örnekse, Türk Halk Müziği eserlerinin Batı çalgılarıyla yorumlanması, plastik malzeme üzerine geleneksel çini desenleri uygulanması, tarihi yapıların göze batan güncel malzemelerle restore edilmesi gibi. Tam burada önemli bir detayı açma zorunluluğumuz var: Modern çalgılarla yapılan eski müzik yorumları yapıtların özleriyle olan ilişkilerinden bağımsız, yeni estetik değerler yaratmış olabilirler. Bu değerler genellikle yorumcunun teknik ustalığıyla ve/veya tarihsel/geleneksel bir temele dayanmayan buluşlarıyla ortaya çıkar, fenomenal nitelikler taşırlar; dinleyiciyi eserin özüne değil başka bir kültüre, farklı estetik tercihlere götürürler. 20. yüzyıl ortalarında otantik yorumlamanın tilini de ateşleyen, eski çalgıların replikalarını üretme girişimleri bu tuhaf durumu yavaş da olsa değiştirmeye başlıyor. Otantik pratikler replika çalgılar sayesinde hayat buluyor, anlam kazanıyor, eserler özlerine kavuşuyor; uzak geçmişin ses dünyası asırlar sonra dinleyiciyle tekrar buluşuyor. Otantik pratikler ses dünyasının ötesinde alanlar da açıyor: Kadim zamanların gelenekleri doğrultusunda yorumcu dogmatik “tekste sadakat” düsturunun ötesine geçerek okuyucu, aktarıcı, seslendirici kimliklerine müzikolog, teorisyen, dramaturg, doğaçlamacı ve hatta eş-besteci kimliklerini de ekliyor. Bestecinin tasarımı (az veya çok) bir “açık yapıt” olarak ele alınıyor, eserler her icrada “yeni” bir ruh kazanıyor, belki de hiç bilmediğimiz, farklı bir yüzünü gösteriyor. Bu kimlikleri edinebilmek, farklı bakış açıları kazanmak, basma kalıp olmayan yaklaşımlar geliştirebilmek kuşkusuz her müzisyen için büyük bir zenginliktir. 21. yüzyılın ilk çeyreğine geldiğimizde bu katalogda göreceğiniz çalgılarla birlikte Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda da ülkemiz için bir tilin ateşlendiğini, çalgı yapım alanında bir tür Rönesans hareketi başlatıldığını söyleyebiliriz.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherAnadolu Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleBarok çalgılar sergi kataloğuen_US
dc.typebooken_US
dc.contributor.departmentAnadolu Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryKitap - Ulusalen_US
dc.contributor.institutionauthorMaral, H. Alper
dc.contributor.institutionauthorBasmacıoğlu, Ahmet Burak
dc.contributor.institutionauthorTuran, Özgür
dc.contributor.institutionauthorŞanda, Sare
dc.contributor.institutionauthorKahraman, Barış Berk
dc.contributor.institutionauthorYüksel, Doruk
dc.contributor.institutionauthorYıldız, Elif
dc.contributor.institutionauthorAkdoğan, Ezgi
dc.contributor.institutionauthorAltıntaş, Mine
dc.contributor.institutionauthorÇiçek, Uğur


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster