Türkiye’de deneysel psikolojinin tarihsel gelişimi: Ulusal yayın örüntüleri (1929-1978)
Göster/ Aç
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2023Yazar
Anadolu Üniversitesi
0000-0002-5217-3021
Mutlutürk, Aysu
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterKünye
Mutlutürk, A. (2023). Türkiye’de deneysel psikolojinin tarihsel gelişimi: Ulusal yayın örüntüleri (1929-1978). Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 23 (Özel Sayı), 241-260.Özet
Bir bilim alanının gelişimini anlamanın yollarından biri, o alandaki yayın örüntülerini incelemektir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de deneysel psikolojinin tarihsel gelişimini ulusal yayın örüntülerini inceleyerek betimlemektir. Çalışmada, önce küresel ve yerel düzeydeki olaylar bağlamında deneysel psikolojinin ve beraberinde genel olarak psikoloji alanının Türkiye’deki gelişimine ilişkin bir literatür incelemesi sunulmuştur. Ardından, 1929-1978 yılları arasında Türkiye’deki deneysel psikoloji yayınlarına ilişkin betimleyici istatistiklere odaklanılmıştır. Veri kaynağı olarak Türk Psikoloji Bibliyografyası kullanılmıştır. Analizlerin ilk adımında, Türkiye’de 1880-1928 ile 1929-1978 arası dönemlerde psikolojinin çeşitli alt alanlarındaki yayınların sayısal dağılımı çıkarılmıştır. Ardından deneysel psikolojinin onar yıllık iki ayrı zaman dilimindeki (1929-1938 ve 1969-1978) yayınlar sayı ve içerik bakımından incelenmiştir. Çalışmanın dikkat çekici bulgularından biri, 1929-1978 yılları arasındaki ulusal yayın sayısının 1880-1928 yılları arasındaki ulusal yayın sayısından yaklaşık 53 kat fazla olmasıdır. Bu yayınlar arasında en yüksek yüzdelik dilimi, klinik psikoloji ve sosyal psikolojiyle ilişkili yayınlar oluşturmaktadır. Deneysel psikoloji alanındaki yayın sayılarında 1974 ile 1978 arasında kademeli bir düşüş gözlemlenmektedir. Deneysel psikoloji alanında 1970’lerde zekâ ve yetenek ölçümüyle ilgili çalışmaların diğer araştırma konularına göre daha fazla, hayvanlarla yapılan karşılaştırmalı çalışmaların ise az sayıda olduğu göze çarpmaktadır. Bu yayın örüntüleri Türkiye’nin tarihsel, sosyal ve toplumsal bağlamındaki değişimlerle birlikte değerlendirildiğinde, bir bilim alanındaki gelişmede o bilim alanını çevreleyen tarihsel ve toplumsal bağlamın önemli rolü olduğu görüşünü destekler niteliktedir.