Jeokültür ve dünya sistemi: Wallerstein’ı yanlış mı anladık?
Citation
Aksu Ereker, Özer, U. (2020). Jeokültür ve dünya sistemi: Wallerstein’ı yanlış mı anladık?. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20 (4), 133-150.Abstract
Jeokültür kavramı, özellikle Soğuk Savaş Sonrası dönemde genel olarak Uluslararası İlişkiler literatüründe, özel
olarak da jeopolitik ve dış politika çalışmalarında oldukça sık kullanılan bir kavram haline gelmiştir. Bununla
birlikte kavramın bu çalışmalarda ilk kez Immanuel Wallerstein tarafından “Dünya Sistemleri Analizi”
kapsamında tanımlandığı ve kavramsallaştırıldığı şekliyle kullanıldığını söylemek olanaklı değildir.
Wallerstein’in kavramsallaştırmasında jeokültür dünya sisteminin meşruiyet sağlayıcı ideolojisini tanımlamak
üzere kullanılmaktadır, dolayısıyla sistemik bir fenomendir. Oysa jeokültürü tekil devletlerin dış politikalarının
bir aracı anlamında kullanmak, Wallerstein’ın kavramsallaştırmasıyla örtüşmemektedir. Bu çalışmanın temel
amacı Wallerstein’ın kendisinin ortaya koyduğu bir kavramın Uluslararası İlişkiler literatüründe ancak
bağlamından çıkarılarak yaygın şekilde kullanılabiliyor olmasının nedenlerini anlamaktır. Bu amaçla
çalışmanın ana eksenini Wallerstein’ın jeokültür kavramsallaştırmasını anlama çabası oluşturmaktadır. Bu
doğrultuda çalışmanın temel argümanı, kavramın içeriğinin değiştirilerek Uluslararası İlişkiler’in ana akım
yaklaşımlarına uygun hale getirildiğidir. Especially in the post-Cold War period the concept of geoculture has become a frequently used concept in the
International Relations literature in general and in geopolitical and foreign policy studies in particular. Yet it is
not possible to say that in these studies the term is used in a way that was first defined and conceptualized by
Immanuel Wallerstein within the context of World Systems Analysis. In Wallerstein’s conceptualization
geoculture is used to define the legitimizing ideology of the world system, thus is a systemic phenomenon. Referring
to geoculture as a tool of individual states’ foreign policies does not correspond to Wallerstein’s conceptualization.
The main purpose of this study isto acknowledge the reasons why a term that has been formulated by Wallerstein,
is taken out of its original context in order to be used in the International Relations literature. Accordingly, the
attempt to understand Wallerstein’s conceptualization of geoculture is the main focus of this study. The main
argument in this line is that, by transforming the content of the term it has been adjusted to the mainstream
approaches of International Relations.
Source
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiVolume
20Issue
4Collections
- Cilt: 20 Sayı. 4 [15]