Popülizm teorileri ışığında Türkiye’de popülizmin tarihsel gelişimi: siyasi partiler üzerine bir inceleme
Göster/ Aç
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessAttribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United Stateshttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/Tarih
2022Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterKünye
Çarkoğlu, A. , Elçi, E. , Erol, F. & Paksoy, C. (2022). Popülizm Teorileri Işığında Türkiye’de Popülizmin Tarihsel Gelişimi: Siyasi Partiler Üzerine Bir İnceleme . Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 22 (1) , 323-348Özet
Bu çalışma, popülist eğilimlerin Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden günümüz Türkiye siyasetine kadar hangi liderler ve partiler tarafından ne şekilde benimsendiğini araştırmaktadır. Bu amaçla çalışmamızın kurgusu popülizmi zayıf-merkezli bir ideoloji olarak kabul etmektedir. Görgül zenginliğe olanak sağlayan bu tanımlamanın ışığında Türkiye’deki popülizmin tarihi millet (halk), elitler ve milli irade kavramları çerçevesinde irdelenmiştir. İncelememiz Türkiye’deki popülizmde üç ayrı “halk” kavramını gözlemlemektedir. Bunlar, solda 1970’ler Cumhuriyet Halk Partisi’nin benimsediği “sıradan insanlar;” merkez sağ partilerin 1950’lerden itibaren takip ettiği “milli irade” ile “halkın aklıselimi” ve sağda 1969 itibariyle Milli Görüş ideolojisinin benimsediği “İslam milleti” tanımlamalarıdır. Türkiye’deki popülizm, milletin (halkın) karşısına yerleştirilen elitlerin tanımına siyasal partilerin muhalefette-iktidarda olup olmamalarına ve ideolojik sağ-sol yönelimlerine göre farklılık göstermektedir. Yakın dönemde ise Adalet ve Kalkınma Partisi, Demokrat Parti ve Adalet Partisi çizgisini ve Milli Görüş’ün yaklaşımını harmanlayarak Türkiye popülizmine yeni bir kimlik kazandırmıştır. Bu bağlamda, milletin (halkın) karşısındaki elit tanımı iç siyasetteki dışlayıcı-otoriter yöneticilerden uluslararası siyasetteki dış düşmanlara ve onların iç siyasetteki işbirlikçilerine endekslenmiştir. Sonuçta, incelememiz Türkiye’deki popülist eğilimlerin siyasette sadece belli bir parti ve ideolojiye ait olmadığını tarihsel bir bütünlük içerisinde sunmaktadır. Bu teorik temelli tarihsel bütünlük aynı zamanda diğer nicel ve nitel vaka analizlerine de önemli bir kaynak sağlayacaktır. Millet (halk), elitler ve milli irade kavramlarının tarih içerisinde ve siyasal sağ-sol ideoloji yelpazesinin neredeyse her yerinde geçirmiş olduğu gelişimi ortaya koymanın diğer karşılaştırmalı çalışmalara da hem kuramsal hem de görgül katkılarda bulunacağını düşünmekteyiz.
Kaynak
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiCilt
22Sayı
1Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/26578Koleksiyonlar
- Cilt: 22 Sayı. 1 [18]
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: