Aydınlanma, Hristiyanlık ve Deizm
Künye
Köktaş, M. (2017). Aydınlanma, Hristiyanlık ve Deizm. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 17 (1), 42-59.Özet
Batı düşünce ve siyaset tarihinde Aydınlanma ve din
arasındaki ilişkinin niteliği konusu sosyal bilimler içinde önemli bir tartışma alanıdır. Sosyal bilimler alanında
bu ilişki çoğunlukla bir karşıtlık üzerinden incelenmiştir. Buna göre Aydınlanma veya daha genel bir ifadeyle
modernite din karşıtı bir siyaset ve felsefedir. Hatta Aydınlanmanın din açısından genel karakteristiğinin deizm ve ateizm olduğu yönünde bir fikir oluşmuştur. Bu
makalede Aydınlanma düşüncesi ve hareketine yönelik
böyle bir okumanın tek ve zorunlu okuma olamayacağı ileri sürülmektedir. Aydınlanma ve din arasındaki
ilişki basitçe bir karşıtlık veya düşmanlık kategorisine
indirgenemez. 18. Yüzyıl Batı siyasi ve toplumsal tarihine baktığımızda etkili ve anlamlı bir deizm ve atezim
hareketinin varlığından söz etmek imkansızdır. Hatta
aksine 18. Yüzyılda Hristiyanlık Batı toplumları içerisinde önemini muhafaza etmiştir. Bu dönemde din
kamusal alan içerisinde varlığını sürdürmüştür. Elbette
18. Yüzyıl Hristiyanlığı, Reformasyon sonrası gelişmeler
nedeniyle Ortaçağ’daki durumundan farklılıklar göstermiştir. Protestan Hristiyanlık düşüncesi Batı tarihinin
tüm yönlerini etkilemekle birlikte, bu hareketin etkisiyle
Katolik dünyası içerisinde de farklılıklar oluşmaya başlamıştır. Tüm bu farklı dini hareketler 18. Yüzyıl Batı
toplumlarında Hristiyanlığın çeşitlenmesine yol açmıştır. Bu nedenle, Aydınlanma düşüncesinin, din konusunu siyasi ve felsefi düşünceden dışladığı önermesi yeniden incelenmeye muhtaçtır. Relationship between Enlightenment and religion has
been one of the most important topics within social sciences. This relationship has been generally understood
as contrariness. According to this perspective Enlightenment or with a more broadly speaking modernity is
anti-religious politics and philosophy. Even researchers
have had an idea that the religion of the Enlightenment
area was deism and atheism. In this article it is suggested that reading of the Enlightenment thought and movement in that way is not a single and necessary reading. Relationship between Enlightenment and religion
cannot be easily reduced to contrariness or enmity. It is
not possible to find an effective and meaningful deist
or atheist movement in the eighteenth-century Western
political and social history. Religion or Christianity
held its strong position and existed in the public sphere
in this age. Of course eighteenth-century Christianity
was different from the Middle Ages because of the developments after Reformation. Protestant Christianity
affected all the areas of Western world. Even for Catholics change was necessary. All of these religious movements enriched Christianity in the eighteenth-century
Western societies. Because of that, the idea that Enlightenment thinking dismissed religion from political and
philosophical thought is needed to revise.
Kaynak
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiCilt
17Sayı
1Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/25290Koleksiyonlar
- Cilt.17 Sayı.1 [9]