Büyük veri, nesnelerin interneti, sosyal ağlar, sanal kimlikler ve siber güvenlik (Editöre Mektup)

Abstract

Günümüzde sosyal medyadan, dijital dünyadan paylaştığımız “bilgilerimiz”den oluşan ve nesnelerin interneti, blokzincir gibi teknolojiler aracılığıyla gittikçe “değer” kazanan verilerimizin güvenliğini sağlamak önemlidir. 1980’li yıllarda imzalanan uluslararsı anlaşma ile ilan edilen veri güvenliği gününde şekillenen güvenlik kriterleri ile oluşan ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile özerk verilerin güvenliğinin sağlanmaya çalışıldığı günümüzde, bireyler farkında olmadan kişisel verilerini kendileri dağıtmaktadır. Özellikle sosyal medyada yapılan kişisel paylaşımlar ve bireylerin kendileri için oluşturdukları sanal kimlikler, kişilerin profilini oluşturmada kullanılabilir, hatta akıllı sistemler için geliştirilecek yapay zeka uygulamaları ya da gelecekte yaygınlaşacağı öngörülen dijital avatarlarımız için de büyük veri içindeki veri setleri olarak değerlendirilebilir.

Today, it is important to ensure the security of our data, which consists of “information” that we share from social media and digital world, and which gains “value” through technologies such as internet of things, blockchain. In the 1980s, "Protection of Individuals in the Process of Automatic Processing of Personal Data" was signed at the European Council. This day has also been announced as the day of data security. With the "Personal Data Protection Law", which is formed by the security criteria shaped by this agreement, autonomous data is tried to be secured. Today, individuals are distributing their personal data unknowingly. Especially personal posts on social media and virtual identities created by individuals can be used to create the profiles of individuals. It can even be considered as data sets in big data for artificial intelligence applications to be developed for smart systems or for our digital avatars that are expected to become widespread in the future.