Kamusal Alan, Kent Ve Heykel İlişkisi
Özet
Habermascı modele göre, Batı toplumlarında 18. yy’ da modernlikle birlikte burjuvazinin bir alanı
olarak ortaya çıkan kamusal alan, herkese açık yapısıyla insanların bir araya gelip ortak bir sorun
hakkında düşünce, söylem ve eylem üretebildikleri ve karşılıklı iletişime girebildikleri bir etkinlik
alanına karşılık gelir. Kavram boyutunun ötesinde kamusal alanın okunabilir ve görülebilir formu
olarak kentler tarih boyunca kamusal yaşamın odağı olmuş ve kamusal alanın somut biçimde mekanda
var olma zeminini oluşturmuştur. Kamuya açık mekanlarda bir buluşma noktası yaratan, bu nedenle de
kamusal alanın işlevini güçlendirici bir etkiye sahip olan heykeller ise, kentsel planlamanın
vazgeçilmezi haline gelmiştir. Bu makalede kamusal alana ilişkin kavramsal bir çerçevenin
oluşturulmasının ardından, özellikle Batıda, kamusal bir oluşum olarak kentlerde, kent merkezlerinde
ve meydanlarda heykelin kendisine edindiği yer vurgulanmış ve kamusal bir alan yaratmada kent ile
heykel ilişkisinin önemi irdelenmeye çalışılmıştır. According to the Habermasist model, the public sphere, which has emerged as a field of bourgeoisie
with modernism in Western societies in the 18th century, corresponds to a field of activity in which
people can come together, produce their views, rhetoric and actions about a common problem and
establish a mutual communication with each other thanks to its structure embracing everybody. Beyond
the dimension of concept, the cities have been the focus of public life throughout history as a readable
and visible form the public sphere and established a basis so that the public sphere concretely exists in
space. The sculptures, which create a meeting point in places open to public and thus which have an
impact on strengthening the function of public sphere, have become indispensable for urban planning.
Thus this study establishes a conceptual framework concerning the public sphere, stresses the place
gained by the sculpture in cities, city centers and squares as a public formation and analyzes the
conditions for a sculpture to exist outdoors.
Kaynak
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiBağlantı
https://hdl.handle.net/11421/241Koleksiyonlar
- Cilt.11 Sayı.1 [14]