Biyoiktidar kavramı ve ötekileştirmenin iki kadın karakterde temsili “Meryem Ana ve Berfo Ana
Künye
Bozdağ, L. (2013). Biyoiktidar kavramı ve ötekileştirmenin iki kadın karakterde temsili “Meryem Ana ve Berfo Ana. Sanat ve Tasarım Dergisi, 5 (5), 152-171.Özet
Bu makalede iki imge, iki kavram ile birlikte ele alınmaktadır. İki kadın imgesinden biri,
2000 yıl öncesinde yaşayan Mesih İsa’nın annesi Meryem Ana diğeri ise; 12 Eylül 1980 askeri
darbe dönemi sonrasında gözaltında kaybedilen, işkenceden geçirilen, öldürülen evlatlarının
akıbetini sormak için bir araya gelen bir “Cumartesi Annesi”; Berfo Ana.
Meryem Ana ve kucağında ölü İsa anlamına gelen “Pieta”, sanat tarihi boyunca acı
çeken, haksızlığa uğrayan, katledilen kadın ve çocukların sembolü olmuştur. Gözaltına
alındıktan sonra kaybolan ve kendisinin izine karakolda, hapishanede hiçbir yerde rastlanamayan oğlunu arayan Berfo Ana, oğlunun akıbetini öğrenmek için verdiği mücadeleyle
sembol olmuş bir Cumartesi annesidir.
Kavramlar ise “biyoiktidar” ve “ötekileştirme”. Foucault, biyoiktidar’dan bir iktidar
teknolojisi olarak söz eder. İktidarın tek tek bedenler üzerinden toplumu disipline ettiğini
ve kontrol ettiğini söyler. Ötekileştirme, iktidarın çoğunluğu baskı altında tutmak için
toplumu kategorize ederek belli sınırlar içerisine alması ile dayattığı parçalanmışlıktır. Bu
durum “öteki”nin reddine, linç edilmesine, yok edilmesine kadar gidebilir. Tıpkı Mesih İsa
ve Berfo Ana’nın oğlu Cemil’e yapılanlar gibi.
17. yüzyıldan itibaren ortaya çıkan ancak Foucault tarafından 20. yüzyılın sonlarında yeni bir iktidar biçimi olarak temellendirilen“biyoiktidar” kavramı, bedeni yönetmeyi
seçen yeni bir tahakküm biçimi olarak günümüzde varlığını yoğun bir şekilde hissettirmektedir. Bu makalede biyoiktidarı, iki kadın karakterin yaşadıkları ötekileştirmeyi imge
üzerinden sürmeye çalışacağız. In this article, two images, together with two concepts are discussed. The two images are the two
female characters. Mary, the mother of Jesus Christ who lived 2000 years before and the other one
is Berfo Ana whose son Cemil tortured and killed during the period of September 12, 1980 by the
military coup detainees. Berfo Ana and other mothers come together every Saturday to ask about
their lost sons. They are called as “Saturday Mothers”.
Pieta: refers to the Virgin Mary holding the dead Christ in her arms. Pieta, throughout the history of art, has been the symbol for suffering, oppressed and murdered women and children. Berfo
Ana is looking for her son everywhere. Her son after taken into custody was disappeared and his
trace was not found neither in any police station nor any prison. Berfo Ana is a Saturday Mother
who has become a symbol with her struggle to learn the fate of his son.
“Biopower” and “othering” will talk about concepts. Foucault mentions about biopower, as a
technology of power. He says; power disciplines and controls crowds through individual bodies.
Othering is a fragmentation imposed by the power. The power in order to oppress the majority
categorizes the society in borders. This process may end up with the denial, lynch even destruction
of the “other”. Just like what happened to Jesus Christ and to Cemil the Berfo’s son.
The Biopower; emerged since the Seventeenth Century as a new form of power as stated by Focoult in the late Twentieth Century has chosen managing through bodies. The “Biopower” concept
as a new form of domination shows it presence intensively in the present time. This article traces the
biopower and the othering the two female characters exposed to through concept.
Kaynak
Sanat ve Tasarım DergisiCilt
5Sayı
5Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/23309Koleksiyonlar
- Sayı: 05 (2013) [12]