Habermas’ın Modernite Savunusu: Eleştirel Bir Okuma
Özet
Jürgen Habermas 1980’ lerde yükselen postmodernizm karşısında aklın ve Aydınlanma’ nın eleştirel bir
savunusuna girişmiştir. Modern felsefeyi Aydınlanma düşüncesinin öznelciliğini aşmaya dönük
çabaların oluşturduğu bir söylem olarak yorumlayan Habermas, Nietzsche ve takipçilerinin
çabalarının aklın inkarıyla sonuçlanıp gerici akımları güçlendirdiğini ve özne felsefesinin sınırlarının
dışına da çıkamadığını öne sürmüştür. Ona göre özne felsefesinin yol açtığı tahakkümden kurtulmanın
yolu aklı reddetmek değil özneler-arası iletişim temelinde yeniden kurmaktır. Bu çalışmada
Habermas’ ın tartıştığı antimodernist düşünürlerle ortak kaynak ve varsayımları üzerinde durulmakta
ve iletişimsel eylem kuramının modernitenin sorunlarını açıklama ve çözme girişimine yönelik kimi
eleştiriler ele alınmaktadır. Jürgen Habermas has engaged in a critical defense of reason and Enlightenment against the rising
postmodernism in the 1980s. Reading the modern philosophy as a discourse constituted by the attempts
to transcend the subjective character of Enlightenment thought, Habermas claimed that the attempts by
Nietzsche and his followers ended up with the denial of reason and thus strengthened reactionary
movements, yet remained within the boundaries of subjective philosophy. According to him, the way to
avoid the tyranny caused by subjective philosophy is not to deny reason but to reconstruct it on the basis
of intersubjective communication. In this article, those resources and assumptions of Habermas which
have several in common with that of anti-modernist thinkers he discussed with are dwelt on, and some
criticisms brought to his attempt through the theory of communicative action to explain and resolve the
problems of modernity are examined.
Kaynak
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiBağlantı
https://hdl.handle.net/11421/218Koleksiyonlar
- Cilt.11 Sayı.3 [14]