Tehlikeyi Önleme Yükümlülüğünün Sorumluluk Hukukundaki Yeri ve Önemi
Özet
Türk-İsviçre hukuk sisteminde öteden beri sorumluluk
bahsi ikili bir ayrım çerçevesinde incelenmektedir. Bu
ayrımın bir tarafında sözleşmesel sorumluluk, diğer
tarafında ise sözleşme dışı sorumluluk yer alır. Her iki
sorumluluk kaynağı kendine özgü koşul ve sonuçlara
tabidir. Sorumluluğun ikili bir ayrım çerçevesinde incelenmesi,
sosyal ve ekonomik hayatta yaşanan gelişmeler
sonucunda kimi zaman adaletsiz sonuçları da beraberinde
getirmiştir. Bu nedenle, öğretide söz konusu adaletsiz
sonuçları bertaraf etmeye yönelik yeni kuramlar
uygulama kazanmış ve bu sayede sözleşmesel sorumluluk
ve sözleşme dışı sorumluluk ayrımının yarattığı
nisbi adaletsizlik giderilmeye çalışılmıştır. Sorumluluk
hukukunun temel ilkelerinden biri olan tehlikeyi önleme
yükümlülüğü de bu kapsamda önemli görevler üstlenmiştir.
Başkaları için tehlikeli bir durum yaratan kimsenin
bu davranışlarından dolayı sorumlu tutulması,
zarara mümkün olduğunca zarar verenlerin katlanması
yönündeki eğilimle uyumludur. Öğretide tarafından sorumluluk
hukukunun yazılı olmayan bu ilkesinin varlığı
yadsımamakla birlikte, söz konusu ilkesinin hukuki
niteliği konusunda öğretide görüş birliği yoktur. Sözü
geçen çalışma tehlikeyi önleme yükümlülüğünün tanıtılması
ve öğretideki görüşler çerçevesinde sorumluluk hukukundaki
yerinin belirlenmesi amacını taşımaktadır. In Turkish-Swiss legal system, the liability issue has always
been analyzed within a twofold split. One part
of the split is contractual liability and the other part
is non-contractual liability. Both sources of liability
have their own peculiar circumstances and consequences.
The twofold analysis of the liability sometimes
produces unjust results, as a consequence of the social
and economic developments. Thus, within the doctrine
new theories, aimed to eliminate the unjust results, are
taking part and the relative injustice, resulted from the
split between the contractual and non-contractual liabilities,
are tried to be removed. Duty of care, which is
an essential principle for the law of liability, assumes an
important duty within that extent. The liability of the
person, who causes a hazardous situation, for his/her
acts, is consistent with the tendency that the maleficent
should stand for the damages, as far as possible. Although
the unwritten principle of the law of liability is
not denied, still there is no consensus about the legality
of the pointed principle within the doctrine. This paper
aims to introduce the obligation of preventing the threat
and to locate its place within the law of liability with
regard to the perspectives of the doctrine.