Türk Bankacılık Sektörünün 2008 Küresel Finansal Krizi Sürecinde Veri Zarflama Analizi İle Etkinlik Analizi
Özet
Bu çalışmada finansal krizin yaşandığı ve aşırı para arzının olduğu 2008-2013 yılları arasında Türkiye' de faaliyet gösteren mevduat bankalarının etkinlikleri araştırılmıştır. 2008-2013 yıllarına karşılık gelen zaman dilimi merkez bankalarının genişlemeci para politikaları nedeniyle bankaların daha ucuz kaynak sağlayabildikleri bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak 2008-2013 yılları arası ele alındığında geliştirilen para politikaları ve genişlemeci politikalar sonucu Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde likitidenin bollaşması, ucuz kaynak sağlanmasına, istihdamın ve dolayısıyla GSMH'ın artışının bankacılık faaliyetlerinin girdileri ve çıktıları üzerinde etkisinin olduğu görülmektedir. Bu açıdan, 2008-2013 yılları arası faaliyet gösteren mevduat bankalarının etkinliklerinin ölçülmesi önem arz etmektedir. Veri Zarflama Analizi yöntemini kullanarak, bankaların etkinliğinin ölçülmesine 1980'li yılların başında başlanmıştır. Etkinlik analizleri çalışmalarının ilk örneklerine Amerika ve İngiltere gibi gelişmiş ükelerde rastlanmıştır. Bu çalışmaların ardından diğer ülkelerde de bankacılık sektöründe etkinlik analizinde yaygın bir şekilde veri zarflama analizine başvurulduğu görülmektedir. Veri zarflama analizi ile bir çok girdi ve bir çok çıktı arasında ilişki kurularak, etkinlik hakkında yorum yapılabilmektedir Bankalar etkin olmak ve işlem maliyetlerini düşürmek için etkin bir şekilde insan sermayesini, beceri ve teknolojiyi kullanmak durumundadır. Bankalar için etkinlik ölçümü rekabetçi ve karlı kalmaya odaklanmalarına yardımcı olur. Ayrıca bankalara en iyi uygulamayı gerçekleştiren banka veya bankalar ile kıyaslama yapma olanağı sağlar. Bu amaç doğrultusunda Veri Zarflama Analizi (VZA) yöntemi ile Türkiye'de 2008-2013 yılları arasında sürekli olarak faaliyet gösteren 26 adet mevduat bankası incelenmiştir. Modellerin çözüm aşamasında DEA Solver (Data Envelopment Analysis Solver) programı kullanılmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda, 2011 yılı Türk Bankacılık Sektöründe toplam etkinliğin en yüksek olduğu yıl olduğu görülmüştür. Bu yıl içerisinde, yabancı sermayeli bankalar en yüksek etkinlik değerlerine ulaşmışlardır. Diğer yandan 2009 yılı hem kamu sermayeli mevduat bankaları için hem de özel sermayeli mevduat bankaları için en etkin yıl olmuştur. Toplam etkinliğin en düşük olduğu yıl ise 2012 yılıdır. 2012 yılında kamu sermayeli mevduat bankaları etkin değildir, yabancı sermayeli mevduat bankaları ise en düşük etkinliğe sahiptir. In this study the efficiency of the deposit banks operating in Turkey is investigated in the period of financial crises and excess money supply between 2008-2013. The 2008-2013 period has an advantage for the banks to achieve low cost resources due to the expansionary policies of the central banks. In general between 2008-2013 years, as a result of monetary policies and expansionary policies, the widening of liquidity in developing countries like Turkey have some effects like acquiring low cost resources and the effects of increased employment and GNP on the inputs and outputs of banking activities. From this point of view analyzing the efficiency of commercial banks operating between 2008-2013 is important. Analyzing the efficiency of banks using Data Envelopment Analysis (DEA) has started at the beginning of 1980's. The first examples of efficiency analysis studies were seen in developed countries like United States of America and England. After these studies, for the efficiency analysis of the banking sector in other countries, Data Envelopment Analysis is extensively used. With the Data Envelopment Analysis, after interrelating many inputs and outputs, some comments can be derived about efficiency. Banks have to use human capital and technology efficiently in order to be efficient and to decrease operating costs. Measuring the efficiency of banks help the banks to focus on competitiveness and profitability. It also provides the opportunity to compare with the bank or banks which perform best practices. For this purpose 26 deposit banks which operate continuously between the years 2008-2013 in Turkey was assessed using Data Envelopment Analysis (DEA). In the solution phase of the models, DEA Solver (Data Envelopment Analysis Solver) program was used. According to the findings, it was observed that the year 2011 has the highest total efficiency of the Turkish banking sector. In this year, foreign owned banks have reached the highest efficiency scores. On the other hand, year 2009 was the most efficient year for both the state owned commercial banks and privately owned commercial banks. Year 2012 is the one in which total efficiency is lowest. In 2012, the state owned deposit banks are not efficient, foreign owned deposit banks have lowest efficiencies.
Kaynak
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü DergisiCilt
0Sayı
33Bağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRrMU9URTBOQT09https://hdl.handle.net/11421/11170
Koleksiyonlar
- Makale Koleksiyonu [791]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [3512]