İşsizlikle mücadeleye yönelik sosyal politikalar içinde mesleki eğitimin yeri ve Türkiye'deki önemi
Özet
Bir ülkede, çalışma arzusuna ve çalışabilme gücüne sahip olanların genel olarak o ülkenin işgücünü oluşturduğu kabul edilir. İşgücü, bir ülkenin ekonomik kalkınmanın temel unsurlarından biridir. Çünkü ekonomik kalkınma, tüm üretim kaynaklarının, dolayısıyla işgücünün de en etkin ve verimli bir şekilde üretimde kullanılmasıyla mümkün olur. Çoğu kez, bir ülke ekonomisinin yapısı yada işleyişinden kaynaklanan bazı aksaklıklar ve olumsuzluklar nedeni ile işgücünün tamamı üretimde kullanılamaz yani istihdam edilemez. İşte bu aksaklıklar ve olumsuzların ortaya çıkardığı sorunlardan birisi de işsizliktir. Geniş anlanıyla işsizlik, çalışma arzusunda ve çalışabilme gücünde olan kişilerin tüm çabalarına rağmen ekonomide iş bulamaması durumudur. İşsizlik, birey, aile ve toplum yönünden ekonomik ve sosyal birçok sorunu beraberinde taşıyan bir olgudur. İşsizlik ile mücadelede kuşkusuz ekonomi politikaları öncelik ve önem taşır. Ancak işsizlik, sosyal yönleri ve önemli sakıncaları bulunan bir olgudur. Bu nedenle Sosyal Politika'nın da ilgi alanına girmekte, Sosyal Politika'nın da öncelikli konularından birini oluşturmaktadır. Sosyal politika araçlarından bir kısmı işsizlik sorunu ile savaşımda, işsizliğin birey, aile ve toplum üzerindeki olumsuzluklarını azaltmak yada ortadan kaldırmak amacını güder. Sosyal Politika'nın araçlarından bazıları ise işsizlikle savaşımda ekonomi politikalarına yardımcı olur, yani işsizlik sorununun çözümüne katkıda bulunur. Bu bağlamda, Sosyal Politikalar kapsamında mesleki eğitim hizmetleri özellikle bazı işsizlik türlerinde sorunun çözümüne küçümsenemeyecek katkılar sağlayarak yardımcı olur. Mesleki eğitimin amacı bireyi bir meslek sahibi yapmak, o meslekle ilgili gerekli bilgi ve becerileri bireye kazandırmaktır. Mesleki ve temel eğitim düzeyi yükseldikçe işsizlik oranının düştüğü görülür. Yapılan araştırmalar, istihdam kapasitesindeki gelişmeden öncelikle ve büyük ölçüde vasıflı işgücünün yararlandığını, yarı vasıflı işgücünün bunu izlediğini ve vasıfsız işgücünün ise bu gelişmeden hemen hemen hiç pay almadığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle, ülkenin değişen şartları ve ihtiyaçları
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/7753
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [69]