Türkiye'de cumhuriyet öncesi-sonrası Kadın'ın konumu ve baskıresim alanındaki varlıkları hakkında bir analiz
Özet
19. yüzyılın ortalarına kadar Avrupa?da ve Cumhuriyet Öncesi Türkiye?sinde ataerkil bir yapı egemendi. Bu yapıya göre erkek, üst bir değer taşırken kadın, özel alana ait olarak görülüp hukuki ve sosyal hiçbir hakka sahip olmadan neslin devam etmesi için yaşayan bir varlık olarak konumlanmıştır. Osmanlı Devleti?nde ise II. Meşrutiyet?le beraber kadın haklarında birtakım düzenlemelere gidilmişse de kadının özgürleşmesi Cumhuriyet Rejimi ile mümkün olmuştur. İncelenen toplumlarda kadınlar, bilim, edebiyat ve diğer dallarda olduğu gibi sanat alanından da uzunca bir süre uzak tutulmuşlardır. Cumhuriyet Öncesi Türkiye?sinde kadınlar için sanat eğitimi, Mihri Müşfik Hanım?ın çabaları sonucunda İnas Sanayi-i Nefise Mektebi açılana kadar çoğunluğu azınlık ve Levanten olan ailelerin kızlarına aldırdıkları özel derslerle sınırlı kalmıştır. Tuval sanatı, asıl olarak Cumhuriyet Dönemi?yle gelişmeye başlamış, baskıresim ise askeriyeye hizmet etmek amacıyla kullanılan bir teknik olarak kalmıştır. Serbest sanat çalışmaları ise ilk defa Cumhuriyet Dönemi?nde uygulanmaya başlamıştır. Ancak resim sanatı gibi hızlı bir gelişme sağlayamamıştır. Çünkü baskıresim sanatının uygulanabilmesi dönemin olanaklarına göre zordu. Ancak bazı sanatçıların özel çabaları sayesinde uygulanmaya başlandı ve olanakların artmasıyla da hem baskıresim sanatı önem kazandı hem de Türk kadın baskıresim sanatçıları sayıca artarak Türk baskıresim sanatında azımsanamayacak bir yere sahip oldular. Ancak literatürlerde Türk kadın baskıresim sanatçılarının birçoğunun adı bile geçmemektedir. Algılanan bu durum ise araştırmanın amacını oluşturmaktadır.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/6550
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [23]