Mevleviliğin somut ve somut olmayan kültürel mirasının bütünleşik korunması ; Konya örneği
Özet
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yapılı çevrelerin kültürel değerleri ile birlikte korunması gerektiği tartışmaları kültürel mirasın somut ve somut olmayan niteliklerinin bir arada kullanıldığı koruma yaklaşımlarını doğurmuştur. Koruma uzmanları, koruma çalışmalarında iki öğenin bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği konusunda uzlaşı sağlamışlardır. Bu tez, Mevlevilik tarikatının somut ve somut olmayan niteliklerinin bütünleşik korunmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Tarihsel süreçte Mevlevilik politik, sosyal, teknolojik vb. gelişmelerin etkisiyle değişime uğramıştır. Özellikle toplumların yaşam biçimlerindeki farklılaşma, teknolojinin insan hayatındaki aktif rolü ve tarikatlarla ilgili çıkartılan kanunlar Mevleviliğin değişim sürecinde büyük rol oynamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında çıkartılan kanunla Mevlevihaneler kapatılmış böylece tarikat, mekansal bağlamını yitirmiş bu da Mevlevihanelerde sözlü olarak aktarılan geleneklerde bozulmalara neden olmuştur. Mevlevihanelerin kapatılmasıyla Mevleviliğin ritüeli olan sema, ritüel için özel tasarlanmış olan ve Mevlevihaneler içinde bir mekan olan semahanelerden uzaklaşmış, özellikle 2000’li yıllardan itibaren dini özelliğinden çok kültürel özelliği öne çıkan bir pratik olarak modern yaşamdaki yerini almıştır. Bu tezde UNESCO tarafından 2005 yılında “İnsanlığın Sözlü ve Somut Olmayan Kültürel Mirasının Başyapıtları Listesine” dahil edilen Mevlevilik ve sema ayininin somut olmayan niteliklerinin somut nitelikleriyle olan ilişkileri Konya’da yer alan özgün Mevlevihane yapılarının incelenmesi ve yapılan görüşmelerle halk, semazenler ve yöneticilerin konuyla ilgili görüşlerinin alınması yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma kapsamında somut ve somut olmayan kültürel miras, Mevlevilik ve Mevlevihanelerle ilgili literatür ve arşiv çalışması yapılmış, Konya Mevlevihaneleri üzerinde gözlemler gerçekleştirilmiş, sema töreni izleyicileri, semazenler ve sema organizasyonunda görev alan yöneticilerle görüşmeler yapılmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda, Mevleviliğin somut ve somut olmayan niteliklerinin birlikte korunmadığında geleneğin bozulabileceği düşüncesine varılarak niteliklerin birlikte korunması konusunda öneriler sunulmuştur.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/6225
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [37]