Mimarlıkta eleştiri bağlamında ütopya önermeleri
Özet
Uygarlığın gerçek anlamda inşasında ve temsiliyetinde en önemli disiplinlerden biri olan mimarlık, yaşamla etkileşimine paralel olarak sürekli devinen tarihsel ve kültürel bir olgudur. Mimarlık; biyolojik bir varlık olmanın ötesinde tarihsel, kültürel, sosyolojik ve psikolojik özelliklerle donanmış insanın varlığını anlamlandırma ve temsil etme becerisini görünür ve paylaşılır kılan en önemli bilgi alanlarından birisidir. Yaratıcı bir faaliyet olan mimarlığın entelektüel zemini eleştiriyi önemser ve sürekli devinen bu disiplinin gelişmesini motive eder. Mevcut olanın eleştirisi, 'yeni' olanın inşası ve 'ideal' olanın hayal edilmesi bu eleştirel karakterin bir sonucudur. Mevcut toplumsal yaşam kurgusuna karşı yöneltilen eleştiriden yola çıkarak öne sürülen, genel ve kapsayıcı ideal toplumsal kurgunun temsil aracı mimarlık olmuştur. Tarih boyunca kentsel ölçekte ideal toplumsal yaşam biçimi önerileri olarak karşımıza çıkan ütopyaların, mimarlığın en önemli entelektüel ve yaratıcı faaliyetlerinden biri olduğu söylenmelidir. Günümüzde küresel ölçekte çevresel ve toplumsal yıkıcı tehditlere karşın, geleceğe dair umutlu olmaya olan inancın sürebilmesi için ütopyalar gereklidir. Rönesans Döneminden beri kentsel ölçekte çok sayıda ütopik kurgunun üretilmiş olduğu gözlenmektedir. Bu önermelerin mevcut yaşamın eleştirisi, döneminin mimarlık bilgi alanı ve temsil araçları ile ilgisinin kavramsal zemini bu çalışmada ortaya konulmuştur. Özerk bir bilgi alanına sahip olmakla birlikte tarihsel olarak birçok disiplinin bilgi alanından yararlanan mimarlığın geleceği, eleştiri ve toplum ile ilişkisinin sürmesi ile biçimlenecektir.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/6217
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [37]