Türkiye'de imal edilen harman makinalarının karşılaştırılması, konstrüksiyonel geliştirilmesi ve temizleme ünitesi fonksiyonları üzerine bir araştırma
Özet
Bir ülkede kalkınma; en genel anlamda ekonomik ve sosyal alanda, üretim kapasitesini artırarak, toplumun refah seviyesi yükseltmektir. Bir anlamda genişleme ve büyüme olarak tarif edilen bu terim gelişmekte olan ülkelerin temel amacını teşkil etmektedir. Tarım sektörü artan dünya nüfusu karşısında gün geçtikçe değer kazanmaktadır. Bundan dolayı yiyecek maddeleri üretiminde teknolojik gelişmelerden yararlanılması zorunludur. Ülke tarımının makinalaşmasında ithal yoluna gitmek; traktör, motor v.b. gibi üniversal makinaların dışında kalan birçok özel yapı arz eden makinalar için uygun değildir. Çünkü bu makinalar, her ülkede kendi karakterine uygun olarak imal edilmektedir. Yabancı ülke şartlarına adaptasyonda arazinin topoğrafik durumu, parsel büyüklüğü, iklim şartları, toprak yapısı, insan iş gücü varlığı ve teknik bilgi gibi faktörler rol oynamaktadır. Ülkemizin coğrafi durumu, tarımsal potansiyeli, üretim biçimi, tarıma elverişli bir yapıdadır. Tarıma dayalı sanayinin kalkınmada önemli bir ekonomi kaynağı olduğu açıktır. Dünya ekonomisinde önemli yeri olan Ortadoğu ülkeleriyle, ekonomik ilişkilerimizi düzenleyebilecek araç tarım sektörüdür. Ülkemiz tarımını bu yönde geliştirip güçlendirmekle, kazanılan döviz ağır sanayide kaynak yapabilir. Sağlıklı bir tarımsal yapıya kavuşmak, tarıma dayalı sanayi ürünlerinin gelişmesiyle oluşur. Bu yönde en elverişli kaynak, tarım alet ve makinalarıdır. Onun için ülke yapısına uygun ve ileri teknolojiye dayalı bir tarım sanayii amaçlanmalıdır. Ekili alanda en büyük pay tahıllara ve tahıllar içerisinde de buğday ve arpaya aittir. Hububat üretiminin en önemli safhalarından olan hasatta harman makinalarının kullanılmasına 1960 yılında Mersin ve Adana illerinde başlanmıştır. 1975 yılında 17647 adet olan sapdöğer (batöz); 1980 yılında 42247 adede yükselmiştir. Bunun üç katı artışla imalatına devam edilen savurmalı ve elemeli harman makinaları ise belli bir standardizasyona doğru yönlenmesine rağmen, rantabl bir düzeye ulaşamamıştır. Bu nedenle mühendislik açısından, uygulamaya önem verilmesi gereklidir. Çünkü iki yıl sonra yapılan konstrüksiyonel değişiklik, önceki makinayı kullanılmaz hale getirmektedir.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/5968
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [14]