Türkçe konuşan doğal işitsel sözel yöntemle eğitim gören işitme engelli kız çocukların konuşma anlaşılırlığı ile süre ve perde özellikleri ilişkisi
Özet
Araştırmada Anadolu Üniversitesi İÇEM ortaokul ve lise düzeyinde doğal işitsel sözel yöntem ile eğitim gören orta derecede çok ileri dereceye kadar işitme kayıplı 35 kız öğrencinin konuşmalarının bürünsel özelliklerinden tümce süresi, tümce durak süresi ve sayısı ile perde özellikleri, Mustafa Kemal İlköğretim Okulu ve Gazi lisesine devam eden 33 normal işiten kız öğrencinin konuşma özellikleri sontest kontrol gruplu deneme modeli uygulanarak karşılaştırılmıştır. Ayrıca adı geçen özelliklerin normal işitenlere yaklaştıkça işitme engelli çocukların konuşma anlaşılırlığı ile ilişkisi gözlenmiştir. Son olarak işitme kaybı derecesi ile olan ilişkileri gözlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, İÇEM'de eğitim gören işitme engelli çocuklar ile normal işiten çocukların tümce süreleri, durak süreleri ve perde özellikleri anlamlı düzeyde farklılık göstermiştir. Konuşma anlaşılırlığı ile adı geçen özelliklerin ilişkisine bakıldığında, tümce süresi, durak süresi ve sayısı ile perde genişliği arasında anlamlı yüksek bir ilişkiden söz edilebilir. Ancak perde ile konuşma anlaşılırlığı arasındaki ilişkinin oldukça zayıf olduğu söylenebilir. Araştırmanın sınırları içinde kalan orta ve çok ileri derecede işitme kayıpları ile konuşmanın anlaşılırlığı arasında orta derecede ilişki görülmüştür. Ancak ileri ve çok ileri derecedeki işitme kayıpları ile konuşma anlaşılırlığı arasında düşük düzeyde bir ilişki görülmüştür. İşitme kaybı ortalaması ile tümce süresi, durak süresi, sayısı ve perde özellikleri arasında düşük bir ilişkiye rastlanmıştır. Bu bulguların ışığında Türkçe konuşan, doğal işitsel sözel yöntemle eğitim gören işitme engelli çocukların konuşma sürecinde normal işitenlere göre daha uzun tümce ve durak süresi kullandıkları, normallerden daha çok durak kullandıkları, perde genişliklerinin daha dar olduğu ve perdelerinin yüksek olduğu söylenebilir. Ancak bahsi geçen özellikler normal işiten çocuklara yaklaştıkça konuşma anlaşılırlıklarının artacağı söylenebilir. İşitme kaybı derecesi ile konuşma anlaşılırlığı arasında yüksek ilişki olduğu bilinmesine rağmen erken tanı, erken ve uygun cihazlandırma, işitme kalıntısının en üst düzeyde kullanılması ile uygun eğitim ortamları ve işitme engelli çocuğa doğal dil girdileri sağlanarak onların da normal işiten çocuklar gibi konuşma dilini öğrenebilecekleri ve konuşma anlaşılırlıklarının da normal işiten toplumda kabul görecek düzeye gelebileceği söylenebilir.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/3784
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [100]