Seramik sanatında çeşme ve suoyunları
Özet
Dünyanın en temel fiziksel unsurları olarak adlandırabileceği- miz su, hava ve toprak, canlı yaşamının başlamasını, onların oluşumunu ve gelişimini sağlar. Fiziksel unsurlarla canlılar arasında çift yönlü bir alışveriş doğar. Sistemdeki gezegenlerden daha farklı özelliklere sahip olan dünya, zaman içerisinde canlılar arasında farklılaşarak ay- rıcalıklı bir tür barındırmaya başlar ve bu tür kendisine ''insan''- der. İnsan, tarihi boyunca doğayla birlikte yaşar, ama doğal çevre- den farklı bir çevre daha oluşturur. Buna da yapay çevre adı verilir. Dünyanın dört bir yanında yaşama elverişli su kaynaklarını bu- lur, oralarda yaşar, uygarlıklar yaratır. Eski uygarlıkları yıkar, ye- nilerini kurar. Bütün bu süreç içindeki çabasının tek amacı, doğal, yapay ve toplumsal çevresini kendisine yakın kılmaktadır. Yapay çevre olarak oluşturduğu yerleşim alanlarında, temel ihtiyaçlarını karşıla- dığı çeşme ve su yapıları, bu çabasının sonucu olarak koyduğu ürünle- rin bir bölümünü oluşturur. Çeşme; doğal yolla ya da genel su sağlama sisteminden gelen suyun içme, temizlik ve diğer ihtiyaçlarının giderilmesi için, o suyun akıtılarak kullanıldığı yapılara verilen genel addır. Türk kültüründe su ve özel günlerde şerbet sunulan sebiller, cami ve benzeri ibadetha- nelerde abdest alınan şadırvanlar da, çeşme olarak kabul edilir. Suyun içme, temizlenme ve sulama gibi temel işlemlere hizmet etmesi amacıyla değil de, görüntüsü ve sesinden yararlanılarak estetik fonksiyon sağ- layan selsebil, fiskiyeli çeşme ve havuzlara ise suoyunu adı verilmek- tedir. Nympheum denilen ilk çeşme yapılarına Antik Roma'da rastlanır. Hayvanların sulanması, içme suyu ve de görsel bir zenginlik yaratmak amacıyla yapılan bu çeşmeler, küçük ve önemsiz bir yapı iken, Barok dönemde görkemli bir niteliğe ulaşır. 18. yüzyıl Avrupasının düşüncesinde, yaşama biçiminde ve sa- natında ortaya çıkan natüralist yaklaşımın Osmanlı Devleti'nde etkisi, çeşme ve havuzlarda kendisini gösterir. Tabiat duyarlılığının ve doğa- ya yönelmenin bir ifadesi olarak çeşme ve havuzlara plastik duyarlı- lıkla eğilinip, nitel ve nicel anlamda ağırlık verilir. Lale Devri'ne kadar çeşme; küçük, yalın ve genellikle bir duvara yapışık şekilde yapılır. Meydan çeşmeleri ancak 18. yüzyılın başında ortaya çıkar.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/3610
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [20]