Kemal Tahir'in hapishane romanlarında iktidar mekanizmalarının işleyişi
Özet
Kemal Tahir’in hapishane romanlarındaki iktidar mekanizmalarının işleyişine ve özneleşme imkanlarına odaklanan çalışmamız; ele aldığı metinler üzerinden Foucaultcu Söylem Analizi yapmayı amaçlamaktadır. Foucaultcu Söylem Analizi toplumsal düzendeki sapmaları ve genel eğilimin dışında kalan unsurları göstermiştir. Çalışmamızda gerçekleştirilen söylem analizi sonucunda Kemal Tahir romanlarında; Türk toplumsal hayatına egemen söylemlerin tezahürlerinden ziyade bu baskın unsurların dışladığı ve görünürlüğünü sınırladığı söylemlerin ortaya çıktığı sonucuna varılmıştır. Hapishanedeki iktidar mekanizmalarının ve söylem düzeninin muhatabı olduğu özneler üzerinde yıkıcı, teslim alıcı ve tahakküm altına alıcı niteliklerinin oldukça sınırlı olduğu görülmüştür. Suç ceza söylemi başta olmak üzere toplum düzeninin hakim söylemlerine direnmenin, farklı faillik ve özneleşme pratikleri geliştirmenin mahkumların hapishane deneyimlerinin yaygın eğilimleri olduğu söylenebilir. Bu karşı durma eğiliminin bir sonucu olarak hapishanede işleyen iktidar pratiklerinin makul ve itaatkar vatandaş özneler ortaya çıkarmadığı görülmüştür. Hapishanedeki söylem düzeninde modern, modern öncesi, Osmanlıcı, Türkçü, milliyetçi, dini, batıl inançlı, rasyonel, evrimci, pozitivist, suçlu, sapkın, müstehcen, ahlak dışı, Batıcı, laik gibi pek çok söylemin görünürlüğünün belirgin hale geldiği gözlenmiştir. Bu söylem çeşitliliği ise hapishanenin mutlak bir ayrışmanın ve kapatılmanın değil, belirgin düzeylerde toplumsal görünürlüğün ve temasın mekanı olduğunu göstermiştir. Çalışmamızda hapishane deneyimindeki söylem dağılımı ve iktidar ağında aydının merkezi bir konum sahip olduğu görülmüştür. Çalışmamızın odağındaki romanlarda, hapishane kurumunun mutlak egemenliğe dayalı bir iktidar düzeneğine değil toplumsal uzamda yayılan son derece çeşitli söylemlerin ve öznelliğin görünürlük mekanına işaret ettiği açıktır. Toplumsal hayata yayılan söylemlerin ve öznel deneyimlerin ise hapishane içindeki merkezi konumdaki aydın üzerinden görünürlük kazanması söz konusudur. Merkezi aydın özne tarafından görünür olma hususu, toplumsal hayatta aydın konumunun etkisine işaret etmektedir. Aydının hapishane hayatında son derece çeşitli söylemle temas kurarak kendi öznelliğini kurduğunu ve dönüşüme uğradığını ifade etmek mümkündür.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/28256Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [19]