dc.description.abstract | Türkiye'de, hala göçer durumda yaşayan 250 civarında Sarıkeçili ailesi bulunmaktadır. Yaklaşık 50 yıl öncesinde neredeyse bütün göçerler yerleşik düzene geçtikleri halde, bu grup halen göçer yaşamı sürdürmeye devam etmekte ve bu yönüyle de sosyolojik açıdan dikkat çekici bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu göçerlerin, geçiş yollarında ve otlak temininde, yerleşiklerle ciddi sorunlar yaşadıkları bilinmektedir. Buna rağmen ısrarla göçer yaşamlarını sürdürmeleri, olayı araştırılmaya değerkılmaktadır. Göçer ve yerleşik toplulukların ilişki ve çatışmalarının da ele alındığı bu çalışmada, göçer Sarıkeçililer ile, aynı soydan gelen yerleşik Sarıkeçililer, yaşadıkları yerlerde araştırılmıştır. Araştırmanın temel eksenini, bu göçer ve yerleşik grupların üretim biçimleri oluşturmuş, ayrıca bununla bağlantılı olduğu ölçüde, aile içi ve aileler arası ilişkiler araştırılmıştır. Göçerlerin ekonomisinin tek yanı olduğu ve sadece keçiye dayalı hayvancılıktan ibaret bulunduğu, buna karşın yerleşik Sarıkeçililer'in ekonomisinin tarım, hayvancılık ve memuriyet gibi üç dayanağının bulunduğu görülmüştür. Bu farklılığa, yerleşik Sarıkeçililer'in daha yüksek refah ve eğitim düzeyleri eşlik etmektedir. Buna karşılık, aile içi ilişkilerin vedemokratik sayılabilecek aile içi karar verme süreçlerinin, ekonomik düzeylerden bağımsız olarak, göçer ve yerleşik gruplarda büyük benzerlik gösterdiği gözlenmiştir. Aileler arası ilişkilerde ise, göçer gruplarda paradoksal bir biçimde bağımsız davranma, yerleşiklerde ise dayanışma eğilimlerinin olması dikkat çekicidir. Halen göçer durumda olanların yerleşme sorunsalı ise oldukça karmaşık ve çok boyutludur. Kendi iç dinamikleriyle yerleşmeleri mümkün görünmemekte ancak, kendilerine ev, arazive hayvancılığı devam ettirebilmeleri için maddi destek verilmesi şeklinde uygun olanaklar sağlandığı takdirde, yerleşme eğiliminin öne çıkacağı anlaşılmaktadır. | en_US |