Coğrafi Bilgi Sistemleri Kullanılarak Sondaj Derinliğinin Sıvılaşma Analizine Etkisinin Belirlenmesi (Eskişehir Örneği)
Özet
Türkiye jeolojik konumu nedeniyle bir deprem ülkesidir. Deprem yüküne bağlı olarak gerçekleşen sıvılaşma, yapılarda ciddi hasarlara sebebiyet vermektedir. Sıvılaşma anında zeminin taşıma gücünü kaybetmesi yapılarda ani ve farklı oturmalara sebebiyet verebilmektedir. Üst yapı ne kadar sağlam olursa olsun, eğer zeminde oluşabilecek sıvılaşma problemine karşı önlem alınmamışsa, yapının hasar görmesi kaçınılmazdır. Bu durum, ülkemizde 17 Ağustos 1999 Marmara depremi sonrası Adapazarı, İzmit ve Gölcük gibi yerleşim alanlarında yaşanan önceki depremler ile tecrübe edilmiştir. Sıvılaşmaya uğrayabilecek zeminlerin deprem olmadan önce belirlenmesi ve buna göre önlem alınması deprem anında sıvılaşma nedeniyle oluşacak hasarları en aza indirir. Literatüre ve yönetmeliklere göre, sıvılaşan bir zeminin belirlenmesi için, alüvyon zeminlerde en az 20 m'lik bir sondaj derinliği boyunca analiz yapılması gerekliliği vurgulanmaktadır. Eskişehir'de 080240 nolu Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında 885 adet zemin etüt raporu incelenmiştir. İnceleme sonunda, zemin etüt raporlarının %67'sinde sıvılaşma riski olduğu belirtilmiş, ancak sondaj derinliğinin bu zemin etüt raporlarında 20 m'nin altında olduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışmada, Eskişehir'de yapılan 87 adet sondajın verileri kullanılarak, farklı derinlikler için (5 m, 10 m, 15 m ve 20 m) sıvılaşma analizleri Seed ve Idriss (1971) tarafından ortaya konulmuş olan ve Youd vd. (2001) tarafından geliştirilen yöntem kullanılarak yapılmıştır. Çalışmada sondaj verilerinin toplanması ve sıvılaşma haritalarının oluşturulmasına yönelik bir veritabanı tasarımı yapılmış ve bütün haritalar Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) ortamında haritalanmış ve analiz edilmiştir. 5 m derinlik boyunca yapılan sıvılaşma analizi sonuçlarına göre çalışma alanında çok yüksek derecede sıvılaşan hiçbir bölgeye rastlanmazken, 10 m derinlik boyunca yapılan sıvılaşma analizine göre Eskişehir üzerinde 212 359 m2, 15 m için yapılan sıvılaşma analizine göre 512 172 m2 ve 20 m derinlik için sıvılaşma analizine göre 659 840 m2 alan çok yüksek derecede sıvılaşabilen özellik göstermektedir. Sonuç olarak Eskişehir şehir merkezinde yapılacak sıvılaşma analizleri için 10 metrelik sondajların yetersiz olduğu, sıvılaşma değerinin derinlik boyunca değiştiği tespit edilmiştir Turkey is an earthquake-prone region because of It’s geological location. Liquefaction because of an earthquake could give serious damages on the structures. Loss of the soil bearing capacity can cause sudden and different settlements during liquefaction. If precautions haven’t been taken for liquefaction problem, structures could get damage during an earthquake, no matter how the upper structure is state of art constructed. This situation was observed in several earthquakes which hit Adapazarı, İzmit and Gölcük. To determine the soil which could liquefy and take precautions according to that phenomena could reduce damages during an expected earthquake. According to the literature and the regulations, liquefaction analysis should be done at least 20 m depth of boring at alluvial soil. 885 soil investigation reports of Eskişehir were investigated within the scope of Scientific Research Project (No:080240) of Anadolu University. The risk of liquefaction were indicated on 67 percent of soil investigation reports with under 20 m bore depth. In this study, liquefaction analyses for different depth level (5 m, 10 m, 15 m, and 20 m) was performed for 87 boreholes using method suggested by Seed-Idriss (1971) and updated by Youd et al. (2001). Geographical Information System (GIS) was used for analyzing and mapping of the whole data. According the result of liquefaction analysis performed through 5 m depth, very high level liquefaction was not encountered in the study area. On the other hand, liquefaction analysis performed in Eskişehir through 10 m depth, 212 359 m2 high liquefiable areas were observed. According to the result of liquefaction analysis performed in Eskisehir through 15m depth, 512 172 m2, very high liquefiable areas were observed. According to the result of liquefaction analysis done in Eskisehir through 20 m depth, 659 840 m2, liquefiable at very high level areas are observed. As a result, boreholes which have at least 20 meters depth should be used for a perfect liquefaction analysis and it is also determined that the liquefaction values vary along the analysis depth for Eskişehir
Kaynak
Harita Teknolojileri Elektronik DergisiCilt
5Sayı
2Bağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpNd05qQTFOUT09https://hdl.handle.net/11421/21102
Koleksiyonlar
- Makale Koleksiyonu [137]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [3512]