Engellilerler Açısından Eşitlik, Ayrımcılık ve Eğitim Hakkı
Özet
Engelli bireyler iş bulabilmede, sağlık kurumlarında, ulaşımda vb. gündelik yaşamın diğer tüm alanlarında olduğu gibi eğitim alanında da engelliliğe dayalı farklılıkları dolayısıyla ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. Toplumun önemli bir bölümü eğitim sisteminden dışlanmakta, marjinalize edilmekte, yalnızlaştırılmaktadır. Örneğin Türkiye Özürlüler Araştırması'nın (2002) verilerine göre, genel nüfusun %12,9'u okuma yazma bilmezken, engellilerde bu oran 3 kat daha yüksek çıkıyor (%36,3). İlkokul ve öncesi eğitim düzeyine sahip engellilerin oranı %84,2. Özürlülüğe Dayalı Ayrımcılığın Ölçülmesi Araştırması'na (2010) göre ise örneklem grubundaki engellilerin %70'i eğitim alanında bir ayrımcılık algılıyor ve kendisinin de bir gün ayrımcı bir uygulama ile karşılaşacağını tahmin ediyor, %51'i bu alanda bir ayrımcı deneyim yaşadığını belirtiyor. Bu anlamda, ülkemizde en azından engelliler açısından eğitim hakkının teorik bir söylem olarak kaldığı gözleniyor. İşte bu nedenle engelliler açısından eğitim hakkının ulusal ve uluslararası düzenlemeler ışığında ele alınarak vazgeçilmez unsurlarının, ilke ve standartlarının netleştirilmesi, böylece toplumsal farkındalık ve ayrımcılık karşıtı bir bilinç oluşturulması gerekiyor. Disabled people are discriminated based on their disability in every areas of daily life; in finding jobs, health institutions, and transportation also in education. An important part of the society is excluded from the education system, being marginalized and isolated. For example, according to Turkey Disability Survey, while 12.9% of general population were illiterate, this rate appears to be 3 times higher among disabled. 84.2% of disabled people have primary and pre-primary level of education. According to Measurement of Discrimination Based on Disability Survey, 51% of the sample group of disabled people detect discrimination in education, and 70% of them predict to face with a discriminative implementation in the future. In this sense, right to education is manifested only as a theoretical discourse at least for disabled people. For this reason, essential elements, principles and standards of right to education for people with disabilities have to be clarified in the light of national and international regulations, thus a consciousness of social awareness and anti-discrimination must be formed.
Kaynak
Sosyal Politika Çalışmaları DergisiCilt
0Sayı
32Bağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRneE9EVTNOdz09https://hdl.handle.net/11421/18979