Yargıtay'ın Bir Kararı Işığında İlamsız İcra Takibinde Yetki İtirazı
Özet
Bu çalışmada, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2014 tarihli bir kararı temel alınarak, genel haciz yoluyla takipte yetki itirazı incelenecektir. Yetki itirazında borçlunun sadece itirazı yeterli değildir; borçlu, yetki itirazında bulunurken, doğru bir biçimde yetkili mahkemeyi de göstermelidir. Yetkili mahkemenin gösterilmemesiveya yanlış gösterilmesinin yaptırımı, yetki itirazının geçersizliğidir. İnceleme konusu kararda borçlu, yetki itirazında bulunmuş ve "takip adresinin bulunduğu yer icra müdürlüğünün yetkili olduğunu" belirtmiş; ancak bu yerin hangi yargı teşkilatı olduğunu açıkça göstermemiştir. Çalışma temel olarak, bu şekilde yapılan yetki itirazının, geçerli olup olmadığına ilişkindir. Kararda tartışılmamakla birlikte, icra dairesinin yetkisinin itirazın iptali davası bakımından etkisi ve sonuçları da incelenmeye çalışılacaktır. In this essay, I shall try, on the basis of a judgment rendered by Court of Cassation's General Assembly of Civil Chambers, to probe into plea to jurisdiction problem that occurs in those legal proceedings by levy of execution. In the plea to jurisdiction, the fact that the debtor has invoked a plea is not sufficient. In addition, the debtor has to designate the competent court. A wrongful designation or a complete lack thereof would end with the invalidity of the jurisdiction plea. In the above-mentioned judgment debtor referred to the compotent court as the one "that is seated in the address used in the legal proceedings" but did not further qualify this designation by mentioning specifically which court he meant. This essay is, in its essence, willing to tackle the problem as to the validy of those jurisdiction pleas with similar designation of competent courts.
Kaynak
Türkiye Adalet Akademisi DergisiCilt
1Sayı
26Bağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpFeE1Ua3dNQT09https://hdl.handle.net/11421/18815