Türk İş Hukuku'nda Kadın Çalışanları Koruyucu Düzenlemeler
Özet
Çalışma hayatında erkek ve kadın işçilerin birlikte yer alması, toplumun temel taşını oluşturan ailenin yaşam koşulu ve refah seviyesinin yükselmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Ancak kadın işçilerin, biyolojik ve fiziksel olarak erkek işçilere kıyasla daha güçsüz durumda olmaları, iş hayatında aktif rol oynayıp aynı zamanda, ailevi yükümlülükler bakımından da sorumluluğun büyük bir kısmını üstlenmiş olmaları gibi sebepler, kadın işçilere yönelik bir takım koruyucu düzenlemeler yapmayı gerekli kılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu m.5'te, kadın işçilerin sırf cinsiyet veya gebelik sebebiyle farklı işleme tabi tutulamayacağı veya daha düşük ücrete çalıştırılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca yine İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile gece saatlerinde kadın işçilerin çalıştırılması bir takım şartlara bağlanmış ve gebe veya emziren kadın işçilerin bir takım haklardan yararlanması sağlanmıştır. Participation of men and women employees together in professional life is very important in terms of increasing the living condition and welfare level of the family which is the keystone of the society. However it is required to make protective regulations for women since they are both physically and biologically weaker compared to men employees and taking the large part of the responsibility in terms of family matters besides taking an active rol in Professional life. As per Labor Code article 5, the employer must not make any discrimination, against an employee in the conclusion, conditions, execution and termination of his (her) employment contract due to the employee's sex or maternity. Furthermore, according to Labor Code and Occupational Health and Safety Law No:6331 women employees are allowed to work in night work under certain conditions and a set of rights are provided to the advantage of expectant and nursing mothers.
Kaynak
Türkiye Barolar Birliği DergisiCilt
0Sayı
134Bağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpjNU1qVTNOdz09https://hdl.handle.net/11421/18803