Müzenin Kamusallığının Sanat Yoluyla Eleştirisi
Özet
21. yüzyılda Avrupa ülkelerindeki, Amerika'daki ve Türkiye'deki bienallerde, sergilerde ve sokaklarda sıkça örneklerine rastlanan katılımcı ve ilişkisel sanat örnekleri, sanatın geleneksel özelliklerini kullanmaz. Katılımcı ve ilişkisel çalışmalar, geleneksel sanat anlayışındaki gibi, izleyiciye tamamlanmış sanat çalışmasını sunmak yerine, izleyiciyle, sanat çalışmasının ve sanatçının iletişime geçmesini amaçlar. Bu çalışmada, sanatın geleneksel olarak kamuya sunulma şeklinin nasıl başladığı, müzelerin oluşma süreci, kamusal olarak nitelenen müzelerin kamusallık kavramına uygun olup olmadığı, müzelere yönelik eleştirilerin hem sanatçılar hem kamudaki diğer bireyler tarafından nasıl başlatıldığı ve bu eleştirilerden sonraki süreç araştırılmıştır In 21th century, the examples of relational and participatory art works which can be often seen at the bienalles, exhibitions and streets of Europian countries, America and Turkey, don’t use the traditional specialities of art.The relational and participatory works aim to make a connection between the viewer and the art work and sometimes between the artist instead of showing the final work of art to the viewer. In this study, how the traditional system of showing the final work of art was started, the period of the museums were occured, if the museums called as public are really public according to the meaning of the concpt of publicity, how the criticisms about museums were began and the period after these comments were researched
Kaynak
Sanat & Tasarım DergisiCilt
0Sayı
8 HAZİRANBağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpNd01qY3pNdz09https://hdl.handle.net/11421/18256