Toplam Kalite Yönetimi ve Endüstri İlişkilerinde Demokratikleşme İkilemi
Abstract
Toplam Kalite Yönetimi (TKY), son yirmi yıldır hem dünyada hem de Türkiye’de giderek yaygınlaşan bir yönetim tarzıdır. TKY, içinde hem ürün kalitesini artırmaya yönelik teknik süreçlerden oluşan katı öğeleri, hem de çalışma ortamını demokratikleştirmeye, örgüt kültürünü geliştirmeye ve işçi kalitesini artırmaya yönelik çeşitli süreçlerden oluşan esnek öğeleri barındırmaktadır. Gerek katı, gerek esnek öğeler söz konusu olsun, yönetimin TKY uygulamalarında merkezi bir role sahip olduğu sıklıkla belirtilmektedir. Esnek öğelerin de katı öğeler kadar başarıyla uygulanması için yönetim, TKY’ye çalışan katılımı sağlama ve çalışanların özgür ve yaratıcı bir şekilde çalışabilecekleri bir çalışma ortamı yaratma görevini üstlenmektedir. Bu çalışmanın amacı, yönetim ve çalışanlar arasında olduğu varsayılan biz/onlar ayrımının TKY uygulamalarının gerektirdiği şekilde ortadan kalkıp kalmadığının, örgütte “korku” ve gerilimi ortadan kaldıracak ve çalışanların daha yaratıcı ve katılımcı bir şekilde çalışabilecekleri bir çalışma ortamı yaratılıp yaratılmadığının Eskişehir’de yapılan alan araştırmasının verileri üzerinden incelenmesi ve TKY’nin endüstri ilişkilerinin demokratikleşmesine ne derece katkıda bulunduğunun ortaya konmasıdır. Total Quality Management (TQM) practices are widely being implemented in the developed and developing countries since 1980's. TQM has hard and soft elements, which include in turn, technique processes aimed at increasing the quality of the products, and various processes aimed at increasing the worker quality, improving organizational culture and democratizing the work environment. It is frequently emphasized that management has a central role in the implementation of both hard and soft elements of TQM. In order to implement soft elements as successful as the hard elements, management is committed to provide employee involvement and to create a work environment in which workers could work creatively. Drawing upon the data of the fieldwork conducted in Eskişehir, the aim of this study is to examine whether the so-called us/them distinction between the managers and workers is eliminated, whether a work environment is created in which workers could work with more involvement and more creatively through the abolishment of the fear” and tension in the organization and to put forward to what extent TQM contributes to the democratizing of industrial relations.
Source
Sosyoloji Araştırmaları DergisiVolume
10Issue
2URI
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TnpZek56ZzQ=https://hdl.handle.net/11421/14170