Bir Rüşvet Davası: ?Barut İrtişası? Olayı
Özet
Jül Fresko, Leon Fresko, Jak Basat, Solomon Nassi ve Lütfi beyler İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kenan Bey tarafından 5 Temmuz 1929 günü 'irtişa/rüşvet' ve 'Cumhuriyetin şerefi ile oynamak' iddialarıyla tutuklandılar. Sanıkların ilk sorgusunda tutuklama nedeni de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna göre 1.500.000 sermaye ile ve sermayenin yarısı Hükümet, yarısı da Lütfi Bey ve ortaklarınca karşılanmak üzere bir şirket (İbrahim Beyzade Lütfi ve Şürekâsı Kolektif Şirketi) kurulmuştu. Bu şirket devletten barut ve patlayıcı maddeler tekelini almıştı. Ancak şirket ortakları barut ve patlayıcı madde tekelini, yönetim merkezi Paris'te bulunan Fransız Oriental Industrial Monopolist Limitet Şirketi'ne satmıştı. Devir işlemi gerçekleştikten sonra Lütfi Bey ve ortakları şirketlerini dağıtmış, Fransız şirketten alınan paranın da ortaklar arasında üleştirilmesi kararlaştırılmıştı. İşte 'Barut İrtişası' adı ile anılan rüşvet olayı bu gelişme üzerine ortaklar arasında çıkan anlaşmazlık ile patlak verdi. Olaya pek çok maliye memurunun, bu arada dönemin Maliye Bakanının da dı karıştı. Jul Fresko, Leon Fresko, Jak Basat, Solomon Nassi and LÜtfi Bey were arrested by Kenan Bey, the public prosecutor of Istanbul on 5th July, 1929 based on the claims of 'bribery' and 'damaging the republic'. The reason for the arrest started to become evident with the initial interrogation. It revealed that a company, named as Ibrahim Beyzade Lutfi and His Associates Open Company, had been founded with a capital of 1.500.000 Liras, one half of which had been funded by the government and the other one by Lutfi Bey and his associates. The company monopolized the gunpowder and explosive goods sale in the country. However, the associates of the company sold the monopolization rights to a French Limited Company, Oriental Industrial Monopolist Limited Company, which was managed from Paris. After the completion of transfer transactions, Lutfi Bey and his associates winded up the company and decided to share the money taken from the French company among the associates. The case called 'Gunpowder Bribery' broke out with the conflict among the associates. Numerous civil servants and the minister of finance were claimed to get involved in the case.
Kaynak
ATATÜRK YOLU DERGİSİCilt
0Sayı
56Bağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRnME1UYzFOUT09https://hdl.handle.net/11421/14120