Kemah Mengücek Gazi Kümbeti'ne ikonografik yaklaşım
Özet
Günümüzde yapılan araştırmalar, evrenin oluşumunu ve yaradılışını açıklamaya yönelik düşünce ve inanç sistemlerinin, bilinen en eski zamanlardan bu yana değişerek, dönüşerek sürekliliklerini koruduklarını göstermektedir. Toplumların en zor değişen gelenekleri arasında bulunan ölüm ritüellerinin içerdikleri kültürel devamlılıklar, dönüşümler, değişkenlik ve kopukluklar en iyi olarak mezar mimarisinde gözlemlenmektedir. Bu çalışmada, Orta Çağ Türk mezar mimarisinin önemli örneklerinden Kemah Mengücek Gazi Kümbeti’nde, özel olarak bani, sanatçı ya da adına yapıldığı kişinin, genel olarak toplumun bilinç düzeyinde bulunan kozmolojik temelli inanç ve düşünce sistemlerinin mimariye nasıl biçim verdiği gösterilmeye çalışılmıştır. Kümbetin mimari içeriğinin açıklanması, bir yandan yapının tasarım özelliklerinin açıklanmasını diğer yandan sanat ve mimarlık tarihimizde iz bırakan Orta Çağ Türk dünyasının içinde bulunduğu kültürel ortama ve bu ortamı hazırlayan kültürel geçmişe odaklanılmasını gerektirmiştir. Kümbetin cephe tasarımında, kareden gelişen altın kesit dikdörtgenine dayanan altın oranın kullanıldığı tespit edilmiş, yapının gövde ve cenazelik mekânının geometrik kurgusu ile cephelerini çevreleyen şeritlerle portalinde bulunan bezemelerine, 12. yüzyıl sonu, 13. yüzyıl başında Orta Çağ İslam dünyasında geçerliliğini koruyan İslam öncesi Türk kozmolojisinin biçim verdiği gösterilmeye çalışılmıştır. Current studies show that systems of thinking and faith elaborating on the creation of universe evolved and changed since the known ancient times yet preserved its sustainability. One of the most difficultly changing traditions of societies is the ritual for dead. These changes, if any, cultural persistence, transformations and interruptions are best observed in the tomb architecture of a society. In this article one of the best examples of the medieval Turkish tomb architecture, the tomb of MengÜcek Gazi in Kemah is examined. The article focuses specifically on its patron, its artist, the person the tomb was made for, and the society's awareness of cosmological beliefs and thinking systems which actually shaped the architecture in general. The tomb's architectural accounts also force us to concentrate on design features and also focus on the cultural medium of medieval Turkish world with its past which left prominent traces throughout the history.
Kaynak
ErdemCilt
0Sayı
58Bağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRFek5UQTVPUT09https://hdl.handle.net/11421/14119