''Dir ' den gerekir ' in çıkarsaması '' meta-etik problemindeki ' dir ',' Gerekir ' ve ' çıkarsama ' terimlerinin anlamı üzerine
Özet
Bu çalışmanın amacı önemli bir meta-etik problem olan "dir'den gerekir'in çıkarsaması" probleminde geçen 'dir' ve 'gerek' ifadelerinin anlamlarının aydınlatılmasına ve 'dir'den 'gerek'e geçişte kullanılan uslamlama biçiminin doğasının araştırılmasına katkıda bulunmaktır. 'Dir-gerekir' çıkarsaması, "bir dir-tüm-cesinden bir gerek-tümcesi çıkarsayabilir miyiz?" sorusuyla ifade edilen problemdir. Gerek-tümcelerinin çeşitli türleri ele alındığında, 'dir-gerek' probleminde konu edinilen 'gerek' teriminin ahlaki yükümlülük bildiren bir terim olarak farkı ortaya çıkmaktadır. Dir-tümceleri genel olarak bir olgu dile getiren, betim-leyici tümceler olarak karşımıza çıkar. Ancak 'dir'li tümcelerin hepsi olgu tümcesi değildir ve 'gerekir'li tümceler ile ve ahlaki terim içeren tümcelerin de olgu bildirdiği durumlar söz konusudur. İncelediğimiz bir tümcenin olgusal olup olmadığına, ahlaki yükümlülük bildirip bildirmediğine karar verebilmemizde tümcenin bağlamı belirleyicidir. 'Dir' den 'gerek'e geçişte kullanılan uslamlama biçimi tümdengelimdir. Sonuç önermesi ahlaki yükümlülük bildiren tüm-dengelimlerdeki zorunluluk, eyleyenin müdahil olmasını beklediği için teorik tümdengelimlerin içerdiği mantıksal zorunluluktan ayrılır. This study aims at contributing both to the clarification of the meanings of the expressions 'is' and 'ought' that appears in the meta-ethical problem called "the inference of ought from is" and to the search for the nature of the form of reasoning that is used in the transition of 'ought' from 'is'. The 'is-ought' inference is the problem that is expressed by the question "can we infer an ought-statement from an is-statement?" When different forms of ought-statements are taken into consideration, the term 'ought' that is considered in the problem of 'is-ought' appears differently as a term that states moral obligation. Is-statements usually are descriptive statements, statements that express a fact. However, not all the is-statements are factual statements and there are cases in which ought-statements and statements that contain a moral term state a fact. What determines whether the statement we consider is a factual statement or states moral obligation or not is the context of the statement. The form of reasoning that is used in the transition from 'is' to 'ought' is deduction. The necessity in the deductions in which the concluding proposition states moral obligation is differentiated from the logical necessity that theoretical deductions contains because the first one awaits for the agent to intervene.
Kaynak
Kutadgubilig: Felsefe Bilim AraştırmalarıCilt
0Sayı
16Bağlantı
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/T1Rjd01qZzQ=https://hdl.handle.net/11421/14076