Televizyon dizilerinde organize suç : Deliyürek dizisi üzerine bir inceleme
Özet
Suç karmaşık bir toplumsal olgudur. Bilim adamları kendi içinde suç olan bir davranış olmadığım belirtmektedirler. Suç, toplumdaki bireylerin çoğunluğu tarafından kabul edilmiş ve üzerinde uzlaşılmış olan değerlerin ihlalidir. Bu durumda suç toplumsal bir olgu ve sorundur.Modern toplumlarda, örgütlü suç çok büyük bir toplumsal sorun haline gelmiştir. Bu suç, belirli toplumsal koşullarda ve toplumsal sistemlerde ortaya çıkmaktadır. Yalnızca devletin yapacağı kanuni düzenlemeler ya da baskı güçleriyle sorunu ortadan kaldırma çabası toplum tarafından desteklenmedikçe yeterince etkili olamamaktadır.Toplumun bu düzeyde bir tepki oluşturabilmesi, sorunun çözümüne katkıda bulunabilmesi için de sorunu doğru algılayabilmesi gerekmektedir.Modern toplumlarda, toplumsal bir olgu olarak suçun toplum tarafından kavranması da diğer toplumsal gerçeklikler gibi kitle iletişim araçlarıyla olmaktadır. Günümüzün en etkin kitle iletişim aracı ise televizyondur. Televizyon, günümüzün mit üreticisidir. Çağdaş mitler işlevlerini artık televizyon yoluyla üretilen popüler kültür ürünleri yoluyla görmektedirler.Bireyler televizyondan toplumsal gerçekliği algılamalarına ve anlamlandırmalarına olanak tanıyan haberleri ve bilgileri almaktadırlar. Fakat bireyler toplumsal gerçeklik hakkında televizyondan yalnızca kurgusal olmayan program türleri aracılığı ile bilgi almazlar. Kurgusal program türleri içerisinde ise en çok üretilen ve en çok izleyici toplayan tür ise televizyon dizileridir. Türkiye'de, özellikle Susurluk skandalından sonra örgütlü suç gündemde birinci sırada yer almıştır. Bu dönemde televizyon dizilerinin içeriklerinde de örgütlü suç konusunda bir yoğunlaşma gözlenmektedir. Bu dizilerden en çok izlenme oranına sahip ve örgütlü suçu konu alan diziler içerisinde tanımlayıcı özellikleri bakımından en yetkin olanı, içeriği ve gerçeklik ile ilgili göndermeleri ile gündeme gelen "Deliyürek" isimli dizidir. Bu araştırmada, "Deliyürek" dizisinin içeriğinde örgütlü suçun bir portresi araştırılmıştır. Buna göre, dizide sunulan örgütlü suç türleri açısından bakıldığında şiddet içeren sansasyonal suçların ağırlıklı olarak yer aldığı, fakat, örgütlü suçun toplumsal yapı için asıl büyük zararlar vermesi muhtemel suçların ağırlıklı olarak yer almadığı gözlemlenmiştir. Örgütlü suçların işlenme nedenleri kişisel sebeplere indirgenmektedir. Devlet suçlara ancak sonuç aşamasında müdahale etmekte ve hiçbir suçlu hukuken cezalandırılmamaktadır. Bu durum, kurumlaşmış otoriteye güvensizliğin bir ifadesi olarak değerlendirilebilir. Örgütlü suç önlenememektedir. Suçların büyük kısmını, ancak kahraman önleyebilmekte, bu durumda da kahraman şiddet kullanımı yolunu seçmektedir. Bu da, yasal olmayan şiddet kullanımının meşrulaştırıldığını göstermektedir. Mağdurların da büyük bölümü suçludur. Bu da suça karşı değil suçlular arasında bir mücadelenin sergilendiğini göstermektedir. Suçlular ve mağdurların genellikle yardımcı karakter ya da figüran oldukları gözlemlenmiştir. Sonuç olarak bu dizide, varolan toplumsal yapıdaki sorunların ve organize suç sorununu oluşturan temel koşullar ve karşıtlıkların, popüler kültürün varolan toplumsal gerçekliği katlanılabilir kılmak ve böylece devamını sağlamak işlevi yoluyla, mitsel yapıların basit ve temel karşıtlıklarına indirgendikleri gözlenmiştir.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/10051
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [121]