Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorGüleryüz, Kezban
dc.contributor.authorErdoğan, Nezih
dc.date.accessioned2014-05-27T09:31:38Z
dc.date.available2014-05-27T09:31:38Z
dc.date.issued1989
dc.identifier.uri
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11421/10009
dc.descriptionTez (doktora) - Anadolu Üniversitesien_US
dc.descriptionAnadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sinema ve Televizyon Anabilim Dalıen_US
dc.descriptionKayıt no: 11913en_US
dc.description.abstractBu tez çalışmasında, sinema seyircisinin bir portresinin çizilmesine ve film izleme etkinliğinin belli başlı özelliklerinin verilmesine çalışıldı. Birinci bölümde, seyirci için kuramsal bir zemin hazırlamak amacıyla, göstergebilimin son yirmi yılda, nasıl ilgisini yapıt ve yazardan metin ve okura yönelttiği üzerinde duruldu. Göstergebilimsel etkinliklerde, anlamın yapıtın kendisinde gizli olduğu anlayışı terkedilerek yapıtın alımlayıcıyı (okur, dinleyici, seyirci) belli yönlerde uyardığı ve alımlayıcının yapıtla etkileşime girerek anlam için imkan sağlayan metni ürettiği ve yapıta anlam atfettiği görüşü güç kazanmıştır. İşte, seyirci ve sinema arasındaki ilişki bu açıdan ele alınmıştır. İkinci bölümde, seyircinin, Lacancı psikanalizin verilerinden hareketle bir öne olarak tanınmasına çalışılmıştır. Öznenin doğumundan itibaren sahip olduğu hangi ruhsal-zihinsel oluşumlar onu sinemaya hazırlar? Bu soru yanıtlanması için, doğum, eksiklik, ayna evresi, gibi belli başlı olgular sinema açısından incelenmiştir. Ardından, seyircinin, bilgi ve deneyim birikimiyle ilgili olarak zihinsel potansiyeli üzerinde durularak, görsel-işitsel okuryazarlık, anlatı izleme yeteneği, şemalar kurma, önbilgi ve beklenti dizileri oluşturma, metinlerarası çercevelerden yararlanma gibi işlemler incelenmiştir. Üçüncü bölümde, ikinci bölümde işlenen öznenin oluşumu temel alınarak, seyircinin sinematografik aygıtla nasıl bütünleştiği açıklanmıştır; sinema seyirci için, fiziksel gerçekliği yeniden üretmez ya da onu taklit etmez ama onun algılayış biçimini taklit ederek ya da benzetleyerek bir geröeklik izlenimi yaratır. Bunu kamera yoluyla gerçekleştirir ve seyirci, filmdeki kişilerden önce kamerayla özdeşleşir; kamerayla özdeşleşme film kişileriyle özdeşleşmeye imkan tanır. Ardından, seyircinin film mekanına girişini açıklayabilmek amacıyla 'dikiş' kavramı tanıtıldı ve seyircinin film mekanında nasıl konumlandığı ve orada nasıl işlev gördüğü ele alındı. Seyirci, film mekanında konumlandığı yerden film kişileriyle özdeşleşir, onlardan kopar, film kişilerine karşı duygudaşlık duyar ve bundan belli hazlar alır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherAnadolu Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectSinema izleyicilerien_US
dc.titleSeyirci ve bir anlamlama süreci olarak sinemaen_US
dc.typedoctoralThesisen_US
dc.contributor.departmentSosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.identifier.startpage148 y.en_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster